-->

Bilgi Yönetiminde Öncü Oluşum

Bilgi Yönetiminde Öncü Oluşum

Yayınlanan tüm içeriği görebilmeniz için e-posta aboneliği yapmanız gerekmektedir..

7 Ocak 2016 Perşembe

İş Aramak Mı? Girişimci Olmak Mı?


İki ayrı açıdan bakılması gereken konu başlığı; iş ve girişimcilik.

Biri doğuştan müdür, patron, üst düzey yönetici olduğuna kanaat getirerek iş bulamayan kesim, diğeri ise aradığı işi yetenek, bilgi ve beceri, ilgi alanına göre seçmeden işe giren ve kısa süre sonra işsiz kalan mutsuz kesim... 

Her iki noktada da önemli bir ipucu ön plana çıkıyor. "Kendini tanımak…"

Kendinizi tanıdığınız oranda doğru kararlar verebilir, doğru yönlendirebilir ve doğru iş seçimi yapabilirsiniz. Elbette kendinizi geliştirmeniz de bir diğer önemli noktadır. İşin eğitim konusuna bir başka yazımızda değinelim diyelim ve asıl konumuz olan “girişimcilik” üzerine devam edelim

“Harekete geçmek için geç kalmayın…”

TÜİK 2015 verilerine göre Türkiye genelinde 15 ve üzerinde işsiz sayısı 2015 Ocak döneminde geçen yıl aynı dönemine göre 454 bin kişi artmış durumda. İşsizlik oranı ise 1 puanlık bir artış ile %11,3 seviyesinde gerçekleşmiş durumda. 

Aynı dönemde; tarım dışı işsizlik oranı 1,3 puanlık artış ile %13,4 olarak tahmin edildi. 15-24 yaş grubunu içeren genç işsizlik oranı 2,3 puanlık artış ile %20 iken,15-64 yaş grubunda bu oran 1,1 puanlık artış ile %11,6 olarak gerçekleşti.

Türkiye ekonomisinin en önemli gücü genç ve girişimci nüfusu olacağı aşikârdır. Ancak takdir edersiniz ki daha girişimciye projelerini hayata geçirebilecekleri uygun fiziki şartların sağlanması, teknik ve pratikte uygulanabilir bilgi desteği sağlanması, planladıkları yatırım noktasında tecrübe edinmiş ticari işletmeler ile ilişki kurması ve doğru adımlar atması konusunda belirgin bir açık söz konusu… Özellikle girişimcilerimizin girişimleri ile ilgili fon ve finansman kaynaklarına doğru yönlendirilmesi girişimin başarı ile sonuçlanmasında etkili olduğu kadar bu finansman kaynaklarının bilinirliği ve kullanılması bir o kadar da zayıf durumdadır. 

“Artık yönetim toplumundan girişim toplumuna geçiyoruz…”

İçinde bulunduğumuz yeni çağa uygun bir bakışla baktığımızda kamuya bir istihdam kaynağı olarak bakma devirin artık geçtiğini görmekteyiz. Bu durumda iki farklı seçenek ön plana çıkıyor. 

Girişimci olarak kendi işinin patronu olmak veya bulunabilirse kişinin ilgi, yetenek ve bilgi, becerisine uygun işe girmek… 

Girişimci Kimdir?

Girişimci için birçok ifade kullanılabilir ancak en genel hatları ile girişimci; kar amacıyla riski üzerine alan kişi olarak tanımlayabiliriz. Girişimci mal veya hizmet üretimi yapabilmek için üretim öğelerini en iyi koşullar altında bir araya getiren kişidir. 

Riski üzerine alarak, başkalarının ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla, üretim öğelerinin alımını yapar, bunların bir araya getirilmesi imkânını sağlar. Kar amacı güder, ancak tek amaç para kazanmak değildir. Ekonomik bir değer ortaya koymaksızın, çeşitli yollardan, başkaları tarafından ortaya konulan ortak değerleri kendi tarafına aktarmanın adı girişimcilik değildir. Ayrıca girişimci, yönetici demek değildir. 

“Girişimcilik için en temel 3 faktör; yetenek, cesaret ve bilgidir.”

Girişimcilik; sarf ettiğiniz gayret, doğru niyetle bir şeylere başlamak, adaptasyon, satış, başarı, başarısızlık, dibe vurma ve tekrar ayağa kalkmak için gösterdiğiniz gayrettir.

Bir girişimci adayında;
  • Kendine güveni tam olduğu kadar çevresindekiler tarafından güvenilir biri olmalıdır. 
  • Engellerle karşılaştığında veya tıkandığında geri adım atarak yeniden başlayabilmelidir
  • İşinin sonuçlarını değerlendirebilmeli, analiz yaparak mesleki riskleri alabilmelidir. 
  • Özgün, yaratıcı ve cesaretli olmalıdır.
  • Bireysel olduğu kadar toplumsal da olmalıdır.
  • Pozitif düşünce yapısının sürekliliğini sağlamalıdır.
  • Yeniliklere sürekli olarak açık olmalı, fırsatları değerlendirebilmelidir.
  • Başarıya yönelmiş olmalı ve sadece yaptığı işe odaklı olmalıdır. 
  • İşini seven biri olmalıdır. 

Yaptığınız veya yapacağınız iş bireysellik de gerektirebilir, ekip olmayı da… 

Yukarıda sıraladığımız özellikleri KOBİ’lerde görmek mümkün. Yapılan araştırmalarda KOBİ sahiplerinin girişimlerini kurarken kuvvetli bir girişim hissine sahip, bağımsız çalışmayı isteyen, mali fırsatlardan faydalanmak isteyen kişiler olduğunu görmek mümkün. Ancak tam anlamıyla girişimcidirler demek doğru bir tanımlama olmayacaktır. Zira çoğu KOBİ yenilik fikrine soğuk bakmakta ve genellikle tek merkezli yönetimi katı kural olarak kabul ettikleri görülmektedir. 

Ülkemiz genelinde gerek hükumetin yaptığı yatırımlar, gerek öngördüğü politikalar ve vaatler ile işsizlik konusunda pozitif sonuçlar alınması muhtemel. Özellikle son açıklanan seçim vaatleri arasında da yer alan ilk defa işini kuracak gençlere hükumetin proje kapsamında 50.000 TL hibe desteği vermesi de bu olumlu öngörünün doğruluğuna işaret etmektedir. 


Günümüzde girişimcilik ilgi çeken bir alan olduğu kadar ön yargılar nedeniyle en çok zorlanılan alanlar arasında yer almakta. Bir tarafta girişimci olabilmek için gayret gösterenler diğer yanda “sen yapamazsın, nasıl yapacaksın, senin aklına gelen başkasının aklına gelmedi mi sanıyorsun, sermaye lazım, batar bu iş, daha önce denediler olmadı………” gibi daha uzun uzadıya sıralayacağımız ön yargılarını kıramayan kişilerin engellemesi ile vazgeçenler ordusu.. İşin bir diğer boyutunda ise girişimci olmaya kesin kararlı olanların başarıları sonrasında girişimci olduğunu söylediğinde toplumda yüksek bir eğitim almış, zirvedeki bir kişi muamelesi görmesidir ki işin ironisi de burada saklı sanırım… 

Girişimciyim Nereden Başlamalıyım? 

Bu konuda öncelikle kendinizi tanımanız oldukça önemlidir. Özelliklerinize, bilgi, beceri ve tecrübelerinizle beraber severek yapacağınız ve yaparken de maddi anlamda kazanımlar elde edebileceğiniz bir alan seçmeniz gerekiyor. Falanca kişi şu işi yaptı çok tuttu, bende yapayım mantığı oldukça sakıncalı olduğu gibi aynı mantıkla hareket edip iflas eden kişilerin sayısı oldukça fazla durumda… Bu nedenle, hedeflerinizi netleştirdikten sonra aşama aşama ilerlemelisiniz. 

Bu noktada özellikle girişimciliğe yeni adım atanlar için KOSGEB oldukça faydalı ve destekleyici çalışmalar yürütüyor. Bir fikri ve girişimi olan kişilerin öncelikle KOSGEB ve farklı kurumlar tarafından açılan uygulamalı girişimcilik kurslarına katılmaları gerekiyor. Yaklaşık 10-15 gün süren bu kurslar ücretsiz olarak verilmekte. Kurs sonunda alacağınız sertifika size destek kapılarını aralamış oluyor. 

Ancak burada çoğu zaman bilgi eksikliğinden kaynaklanan bir ayrıntıya dikkat çekmek gerekiyor. KOSGEB yaptığınız projeye doğrudan bir mali kaynak sağlamamakta. 

Öncelikle sizlerin projeniz kapsamında bir ilerleme sağlamanız, gerekli harcamaları yapmanız beklenir. Ki genel destek mantığı da bu minvaldedir. Zira KOSGEB bu destekteki temel amacı girişimcilerin desteklenmesi, bir anlamda girdiği ticaret hayatında yol arkadaşı olmaktır. Eğer doğru ve detaylı bir proje hazırlamış ve KOSGEB tarafından sağlanan diğer destekleri de iyi analiz ederek faydalanırsanız başarılı olmanız kaçınılmazdır. 

“Başarılı bir girişimci olmak için, sadece işinizi değil tüm hayatınızı kapsayan bir şirket kurmalısınız…”

Elbette kurmak istediğiniz iş ile doğrudan ilgili farklı fon ve finansal kaynaklar da mevcut. Ancak bunun için temel öncelik yapacağınız iş ile ilgili teknik ve pratik bilginizin yeterli seviyede olmasıdır. Zira projenizi doğru bir şekilde anlatamazsanız fon ve finansman bulmanız bir o kadar zor olacaktır. 
Her ne iş yapacaksanız elbette KOSGEB tarafından desteklenen sektörler içerisinde yer alıyorsa mutlaka kaydınızı yaptırmanız sizin açınızdan faydalı olacaktır. 

Peki, diğer fon kaynakları neler? 

Kuracağınız iş alanına göre birçok destekten faydalanmanız elbette mümkün. Ancak doğru analiz, doğru hamlelerde bulunmanız da yine önemli noktalar arasında. Girişimciliğin önündeki en büyük engeller arasında yer alan sabırsızlık ve ön yargıları da hatırlatmamak olmaz elbette. 

Girişimciler için ülkemizde TÜBİTAK, KOSGEB, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı gibi kamu kurumlarının destekleri halihazırda bulunuyor. Ancak bu yazımızda daha çok küçük ölçekli yatırım ve girişimciler için KOSGEB destekleri üzerine ağırlık verdik. Bununla beraber yine küçük ölçekli girişimciler için destek sağlayabilecekleri kaynaklar ise;

Arkadaşlar ve Aile: İlk adım olarak düşünülebilecek aile ve arkadaş çevreniz sıkça kullanılan finansman kaynakları arasındadır. Projenizin gerçek değerini biçme, gerçek bir ürün yada müşterilerden önce bu adımı kullanmanızı tavsiye ederim. Burada başarı yakalamanız dış kaynaklı yatırımcı ve finansman kaynaklarının size destek sağlamasını kolaylaştıracaktır. 

Crowdfunding: Crowdfunding, projeniz için gerekli olan finansal kaynakların proje fikrinize ilgi duyan insanlardan toplamaktır. Türkçe karşılığı olarak “Kitlesel Fon” diyebiliriz. İnternet üzerinden çeşitli platformlar aracılığı ile verdikleri destekler karşılığında kişilere verdikleri destek oranına göre küçük hediye ve ödüller vererek proje fikrinize destek olmalarını teşvik edebilirsiniz. Özellikle avrupada oldukça yaygın ve popüler olan bu sistem ülkemizde yeni yeni hayat bulan ve uygulamaya konulan bir sistem. 

Kredi veya Kredi Limiti: Eğer projeniz küçük veya geçici bir mali kaynağa ihtiyaç duyuyorsa banka kredilerini kullanabilirsiniz. Projeniz için kredi veya borçlanmayı risk olarak görüyorsanız, projenizi tekrar gözden geçirmeniz gerekecektir. Zira siz projenize, fikrinize güvenmiyorsanız finansman kaynaklarının size güvenmesini beklemeniz hayalcilik olacaktır. 

Girişim Kuluçkaları: Daha çok genç şirketleri yetiştirmek için özkaynak sağlayan, ayakta kalmalarına ve başlangıç aşamasında yaşayabilecekleri sorunları atlatmalarına yardım eden şirket, üniversite ya da diğer kuruluşlardır. Bu kuruluşlar, ofis ortamı, danışmanlık zaman zaman da projenizin durumuna göre nakit destekleri kapsamaktadır.

Melek Yatırımcılar: Melek Yatırımcı, henüz yolun başında olan (Start-up) bir iş fırsatına yatırım yapan, işletmelerin büyümeleri veya gelişmeleri için sermaye sağlayan kişidir. Diğer bir tanımda ise; yüksek risk ve yüksek büyüme potansiyeli içeren firmalara, kuruluşlarının çok erken bir döneminde yatırım yapan özel bir yatırımcı tipi olarak ifade edilmektedir.

Melek Yatırımcının destek vermeyi tercih ettiği girişimcinin genç, enerjik, dinamik, dürüst, yaşama pozitif bakabilen, işle ilgili yeni fikirler üretebilen, paylaşıma açık ve motivasyonu yüksek özelliklere sahip olması gerekmektedir. Melek yatırımcılar aynı zamanda firmalara değer katma arzusunda oldukları için, finansal destek talep eden iş sahiplerinin vizyonları ile kendi vizyonlarının örtüşmesine dikkat etmektedir. Bu hususlara sahip finansal ihtiyaç talebinin, Melek Yatırımcılar tarafından karşılanabilmesi için yatırımın geri dönüş oranının yüksek olması da ayrıca önem arz etmektedir.

Özkaynak İçin Bartering Hizmetleri: Teknik olarak para yerine malların veya hizmetlerin takas edilmesi diyebiliriz. Ücretsiz ofis ortamı karşılığında iş sahibinin mal sorumlusu olmayı kabul etmesi bir örnek olarak verilebilir. Hizmetler için öz kaynak değişimi yasal konsey, muhasebeciler, mühendisler ve hatta satış görevlileri ile görüşme gerektirir.

Lehtar Şirketle Ortak Olma: Yerleşik firmalar zaman zaman kendileri için tamamlayıcı olarak gördükleri girişimlere gelir akışlarını geliştirdiğinde geri almak üzere finansman sağlayabilmektedir. Bu tür durumlarda belgelendirmeyi ve beyaz yaftalamayı unutmamanız gerekiyor. 

Üst Müşterilere Taahhüt Etmek: Ürün veya hizmetinize ilgi duyan ve gelişimin maliyetini geliştirmeye istekli müşteri gruplarının hedef alınmasıdır. Bunun müşteriye faydası, ürün veya hizmetin isteklerini karşılanması için kontrole sahip olmasıdır. 

Risk Sermayesi: Bu yöntem özellikle küçük ölçekli girişimlerden ziyade büyük ölçekli girişimler içindir. 1 milyon dolardan fazlasına ihtiyacınız olmadığı sürece denemeniz tavsiye edilmez. Zira risk sermayesi firmasından alınan yatırım genellikle pahalıdır. Eğer risk sermayesine giderseniz, hızlı bir geri dönüş beklememeniz gerekir. 

Bütün finansman kararları kısa dönem ve uzun dönem maliyetleri, sahiplik, kontrol zaman ve çaba arasında bir denge temsil etmektedir. Finansman stratejiniz her iş planının anahtarıdır; bu sebeple tüm alternatifleri değerlendirmeyi unutmayın.

Genel hatları ile girişimciliği ve girişimciler için finansman kaynaklarını bu yazımızda anlattık. Aklınıza takılan veya konuyla ilgili sormak istediğiniz her türlü soru için maillerinizi bekliyorum. 

Sevgiyle Kalın.. 

Abdullah KOÇ
AB Proje & Yatırım & Eğitim Danışmanı
a.koc2011@gmail.com 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkür ederiz.

Designed By KaiZen