-->

Bilgi Yönetiminde Öncü Oluşum

Bilgi Yönetiminde Öncü Oluşum

Yayınlanan tüm içeriği görebilmeniz için e-posta aboneliği yapmanız gerekmektedir..

4 Aralık 2012 Salı

İs Garantili Egitimlerimiz Basliyor

KaiZen Kişisel Gelişim ve Sosyal Farkındalık Ekibi olarak yeni dönemde takipçi ve üyelerimize iş garantili eğitim atölyesi çalışması ile geliyoruz...

Projemiz kapsamında iş dünyasının özellikle en fazla ihtiyaç duyduğu alanlar ve iş dalları ile ilgili eğitim kurslarından oluşacak olan projemizde haftanın 7 günü eğitim verilecek..

Haftanın her günü farklı bir iş dalına yönelik yapılacak olan eğitimlerimizde katılımcılarımız mezun olduklarında projeye dahil olan 100 lerce firmadan birinde iş başı yapabilecek ve firmalarla yapılan sözleşme çerçevesinde yasal hakları koruma altına alınacak..

Daha bir çok avantaj ve güzel haber için çalışıyor, sizler için üretmeye devam ediyoruz..

Detaylar çok yakında sizlerle.
Bizi takip etmeye devam edin...!
Devamını Oku ...

NEDEN AB PROJELERİ

Bir Bakışta AB

İkinci Dünya Savaşı sonrasında her alanda büyük yıkıma uğrayan Avrupa, bu durumdan kurtulmak için bir çıkış yolu aramaktaydı. Bunun bir sonucu olarak, Avrupa'da barışın yeniden kurulması, Avrupa ülkelerinin ortak değerler etrafında bir araya gelmesi ve özellikle refahı artıracak şekilde ekonomik alanda kuvvetli bir işbirliğinin başlatılması fikri her geçen gün daha yüksek bir sesle dile getirilmeye başlanmıştı. 

Avrupa çapında barışın sağlanması ve Avrupa ülkeleri arasında ekonomik bir işbirliğinin kurulması amacından hareketle, ileride siyasi bir birliğin temellerinin atılması hedefleniyordu. Bu doğrultuda, Almanya, Belçika, Fransa, Hollanda, İtalya ve Lüksemburg tarafından 1951 yılında Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğunu kuran Paris Antlaşması ile 1957 yılında Avrupa Ekonomik Topluluğunu ve Avrupa Atom Enerjisi Topluluğunu kuran Roma Antlaşmaları imzalandı.

Günümüze kadar geçen süre içinde, Avrupa devletleri, ekonomik, siyasi, sosyal ve kültürel alandaki işbirliklerini güçlendirdiler.Kuruluş yıllarında sadece 6 üyeden oluşan Avrupa Toplulukları, değişik tarihlerde yeni üyelerin katılımı sonucu 27 üyeden oluşan bir Birlik halini almıştır. Bugün itibariyle Avrupa Birliği (AB)'nin üyeleri Almanya, Avusturya, Belçika, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, EstonyaFinlandiya, Fransa, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Hollanda, İngiltere, İrlanda, İspanyaİsveç, İtalya, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Macaristan, Malta, Polonya, Portekiz, RomanyaSlovakya, Slovenya ve Yunanistan'dır. Halihazırda AB, Türkiye, Hırvatistan ve İzlanda ile katılım müzakerelerini sürdürmektedir. Ayrıca AB, Makedonya ve Karadağ'a adaylık statüsü tanımış olup, iki ülke ile katılım müzakerelerini henüz başlatmamıştır.

Avrupa Birliği, Avrupa'nın yüzyıllar boyunca kazandığı deneyimle ve oluşturduğu ortak ilkeler temelinde meydana getirildi. Avrupa devletlerinin ortak deneyimlerinin sonucu oluşan ilke ve idealler olan kalıcı barışın sağlanması, toplumsal refah, dayanışma, özgürlük, demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü, pazar ekonomisi ve girişim özgürlüğü bu yeni bütünleşme hareketinin temellerini oluşturuyor. Avrupa Birliği'nde amaç, üye devletlerin ve vatandaşlarının ulusal, kültürel, dilsel, dinsel çeşitliliğini bir potada eritmek değil, bu çeşitliliğin getirdiği dinamizmi güce dönüştürebilmek olarak ifade ediliyor.

AB'nin değerleri AB Antlaşması'nın 2. maddesinde yer alır. Bu maddeye göre, "Birlik, insan onuru, özgürlük, demokrasi, eşitlik, hukukun üstünlüğü ve azınlıklara mensup kişilerin hakları da dahil olmak üzere insan haklarına saygı ilkeleri üzerine kurulmuştur. Bu değerler, çoğulculuk, ayrımcılık yapmama, hoşgörü, adalet, dayanışma ve kadın-erkek eşitliğinin hakim olduğu bir toplumda üye devletler için ortaktır." Bu değerleri benimseyen ve geliştirme idealine hizmet edebilecek her Avrupa devleti AB'ye üye olabilir.
Avrupa Birliği, Avrupa halklarının ekonomik, siyasi, sosyal ve kültürel alanlarda birbirleriyle kaynaşmasını öngören, Avrupa devletlerinin ve vatandaşlarının bir araya gelerek oluşturduğu uluslarüstü bir yapıdır. Bu yapı, üye devletler arasında imzalanan uluslararası antlaşmalarla kuruldu ve aynı antlaşmalarla bazı alanlarda karar alma ve düzenleme yetkisi üye devletler tarafından AB'ye verildi. Böylelikle, dünyada bir benzeri daha olmayan, tüm üye devletleri ve vatandaşlarını aynı anda, aynı şekilde ve aynı ölçüde bağlayan bir hukuk sistemi meydana getirildi. Bunun yanında kişilerin, malların, hizmetlerin ve sermayenin Avrupa Birliği sınırları içinde rahatça dolaşımının sağlanması için bir iç pazar kuruldu.

İç pazarın kurulmasına dayalı ekonomik bütünleşmenin siyasi ve sosyal diğer alanlara da yayılmasına ve ortak bir hukuk düzeni kurulmasına dayalı Avrupa Birliği, bugün için serbest dolaşımdan ortak para birimine ve koordine edilen ekonomi politikalarına, eğitimden sosyal politikaya, gıda güvenliğinden taşımacılığa, çevreden tüketicinin korunmasına, rekabetten bilim ve teknolojiye, enerjiden fikri mülkiyete, dış politikadan vize, göç ve sığınma politikalarına ve sınır aşan bazı suçlarla ortak mücadeleye dek pek çok alanda üye devletlerin ortak politika üretip bunları birlikte uyguladığı bir işbirliği ve bütünleşme niteliğinde. AB, bir yandan Avrupa ülkelerinde yaşayan kişilere bir özgürlük, güvenlik ve adalet alanı ile etkili işleyen ve rekabetçi bir sosyal piyasa ekonomisi içinde artan refah sunma hedefini gerçekleştirmeye çaba harcarken, öte yandan da bir dünya aktörü olma hedefini yerine getirmeye yönelik politikalar geliştiriyor.

Öncelikli amaçlarından biri Birlik üyesi devletlerin ekonomik kalkınmalarını sağlamak olan Avrupa Birliği, temellerinin atıldığı yıllardan bugüne kadar üye devletler arası ticaret yoluyla üye devlet ekonomilerinin gelişmesinin ve büyümesinin sağlanması, üye devletler arası ekonomik işbirliğinin kuvvetlendirilmesi, Avrupa Birliği vatandaşlarına iş imkanlarının yaratılması gibi konularda büyük çaba gösterdi ve bu çabanın meyvelerini, günümüzde yaşadığı sıkıntılara rağmen büyük ölçüde aldı. Gerçekten, 500 milyona yakın vatandaşı ve 18 trilyon doları bulan gayrisafi milli hâsılası ile Avrupa Birliği, dünyanın en büyük ekonomisi konumunda. Küresel ekonomik krizden son derece olumsuz etkilenmesine rağmen de dünyanın pek çok bölgesi ile kıyaslandığında yine de ekonomik refah düzeyi ve bu refahın paylaşımı bakımından görece bir başarı oluşturmaya devam ediyor. Aynı zamanda bugün itibariyle resmi olarak 17 Avrupa Birliği üyesi ülke tarafından kullanılan Avro, dünyada dolar ile birlikte en fazla kullanılan para birimi niteliğinde.

Ekonomik kalkınmayı ve dayanışmayı amaçlamasının yanında Avrupa Birliği, bir siyasi ve sosyal kaynaşma ve dayanışma projesidir. Avrupa Birliği, üye devletlerin birbirleri ile her alanda dayanışma içinde bulunması, insan haklarının korunması ve üye devletlerin sosyal, siyasi, kültürel kaynaşmasının ve ileri gelişiminin sağlanması için çaba göstermektedir. Avrupa Birliğinin temel hedef ve politikaları arasında;

• Güçlü ve etkili bir dış politika aktörü olma
• AB içinde ve dışında özgürlük, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü değerlerini garanti altına almak ve yaymak,
• Her türlü ayrımcılıkla mücadele etmek; özellikle her alanda kadın-erkek eşitliği için çaba sarf etmek,
• İklim değişikliği ile mücadele etmek,
• Çevreyi en üst düzeyde korurken ekonomik büyümeyi sürdürebilmek,
• Enerji güvenliğini sağlamak,
• Yasadışı göç, uluslararası terörizm, insan, silah ve uyuşturucu kaçakçılığı gibi suçlarla etkin biçimde mücadele etmek ve gerçek anlamda bir özgürlük, güvenlik ve adalet alanı olmak,
• AB üyesi ülkelerde istihdamın ve sosyal korumanın artırılmasına katkıda bulunmak,
• AB üyesi devletler arasında ekonomik, sosyal ve yersel uyumu teşvik etmek,
• Avrupa vatandaşlarının en üst düzeyde yaşam ve kalite standartlarına sahip olmasını sağlamak gibi hususlar yer alıyor. Bu hedeflere ulaşmanın en etkili yolunun birlikte hareket etmek olacağı düşüncesi üye devletleri bir araya getiriyor ve bir arada tutmaya devam ediyor.

Avrupa birliği, Türkiye gibi aday ülke konumunda bulunan ülkelere, hem tam üyelerin yararlandığı program ve projelerden, hem de bu ülkelere yönelik “üyeliğe hazırlayıcı ve tamamlayıcı” program ve projelerden yararlanma şansı sunmaktadır. 

Ab gerek üye ülkelerine gerekse aday ülkelerine fon ve mali kaynaklar aracılığıyla yardımda bulunurken belli amaçlar gözetmekte ve ülkeler de bu amaçlara ulaşabilmek için çaba harcamaktadırlar.   

Bahsedilen amaçlar içerisinde en önemlisi; AB standartlarına ulaşmaktır
Bu bağlamda birlik, teknolojiden kültüre; sağlıktan eğitime kadar bir çok farklı alanda ortak bir Avrupa bilinci ortaya çıkarmak adına üye ve aday ülkelere fon sağlamaktadır.
 
Türkiye ise aday ülke olarak ab merkezli bir strateji belirlemiş, diğer bir deyişle Avrupa standartlarına ulaşarak eğitim, ekonomi, sanayi, sağlık gibi bir çok alanda mevcut durumunu iyileştirmeyi kendine hedef seçmiştir.
 
Bu hedefe ulaşmada, ab fon ve programları, Türkiye için, Türk Kobi’leri için önemli bir fırsattır. Bu fırsattan en yüksek düzeyde yararlanmanın yolu da mümkün olduğunca çok ve ab proje standartlarında hazırlanmış projelerden geçmektedir

2007-2013 DÖNEMİ AB İÇİN YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLANGICI

AB, 2007’den itibaren katılım öncesi finansmanı “katılım öncesi mali yardım aracı” (IPA) olarak adlandırılan tek bir araçtan sağlayacak
 
Bu yeni araç Avrupa Komisyonu’nun önceki genişlemelerden edindiği tecrübeler ve aday ve muhtemel aday ülkelerin ihtiyaçlarından yola çıkılarak oluşturulmuştur.
 
IPA, ab üyeliği isteyen ülkelere* 2007’den itibaren 7 yıllık süreçte toplam 11,468 milyar Euro sağlayacaktır.
Devamını Oku ...

3 Aralık 2012 Pazartesi

BU EGİTİMLERE KATILMAYIN, HAYALLERİNİZİ GERCEKLESTİREBİLİRSİNİZ..!

YENİ DÖNEM PLANLANAN EĞİTİMLERİMİZ SÜREKLİ GÜNCELLENMEKTEDİR.
Yeni dönemde Kampüs Programları ve Kurumsal Gelişim Eğitimleri ile yola devam eden KaiZen Kişisel Gelişim ve Sosyal Farkındalık Ekibi AB Proje ve Eğitim Danışmanlığı alanında da hizmet vermeye başlamıştır. Yeni dönemde sıkça karşınıza çıkacak olan proje çalışmaları ile gerek verilecek eğitimler sonrası hazırlanacak projeler ile gerek ekibimiz tarafıdan yapılan projelere siz değerli KaiZen üye ve takipçilerinin katılımını sağlamaya çalışacağız.

Bu süreç içerisinde yapılması planlanan ve ücretleri göz önüne alındığında ticari olark bu çalışmaları ve eğitimleri veren kişi, kurum ve kuruluşlara oranla farkını bariz bir şekilde görmeniz mümkün olacaktır. Alanında uzman eğitimciler tarafından verilecek olan eğitimlerimize katılmadan önce sizlerden ricamız mutlaka araştırmanız ve bizlere geribildirimde bulunarak katılım öncesi tam motivasyonu kendi adınıza sağlamanızdır.

İşte en yakın tarihli eğitim programlarımız; 

  1. Tarih       : ARALIK AYI İÇERİSİNDE GERÇEKLEŞECEKTİR
    Yer          : İstanbul Aydın Üniversitesi Florya Yerleşkesi
    Saat         : 10:00 & 18:00 (İki tam gün sürmektedir )
    Konu       : AB ve KALKINMA AJANSLARI HİBE PROGRAMLARINA PROJE HAZIRLAMA EĞİTİMİ
    Eğitmen  : Musa KARADEMİR  & Danışman / Yatırım Danışmanı / Proje Hazırlama Uzmanı 
    Ücret       : 250 TL & Öğrenciler İçin 125 TL
    Açıklama :
    ARAŞTIRIN
    İNCELEYİN
    FARKI KENDİNİZ GÖRÜN..!

    HAYATINIZIN HER ALANINDA SİZE AVANTAJ SAĞLAYACAK MUHTEŞEM BİR EĞİTİM PROGRAMI !

    900 TL DEĞERİNDEKİ BU MUHTEŞEM EĞİTİM FIRSATI SADECE 250 TL, ÖĞRENCİLER İÇİN 125 TL

    Avrupa Birliği ve Kalkınma Ajansları Hibe Programlarına Proje Hazırlama Eğitim Programı, AB’nin açacağı yeni programlardan hibe almak isteyen, Kalkınma Ajanslarına proje yazmayı düşünen ya da PCM sertifikası alarak yeni iş imkanlarından yararlanmayı tasarlayan gençlere ve profesyonellere yönelik olup, katılımcıların Avrupa Birliği adaylık sürecinde AB Mali Yardımlarını hakkında bilgilenmelerini, AB hibeleri ve Kalkınma Ajanslarına yönelik proje teklifi hazırlama sürecine hakim olmalarını sağlamayı amaçlamaktır.

    Eğitim ile sektörün en deneyimli uzmanlarından AB hibeleri ve Kalkınma Ajanslarına yönelik proje yazımını öğreneceksiniz. Merak ettiğiniz tüm sorulara yanıt bulacak, tek başınıza proje hazırlayabilecek birikime kavuşacaksınız. Daha önce sunulmuş proje örnekleri ve uygulamalı grup çalışmalar ile bilginizi pekiştireceksiniz.

  2. Tarih      : Ocak 2013 (C.TESİ - PAZAR )
    Yer         : İSTANBUL
    Saat       : 10:00 & 18:00
    Konu      : STRATEJİK YÖNETİM VE KOÇLUK EĞİTİMİ
    Eğitmen : Musa KARADEMİR  & Danışman / Yatırım Danışmanı / Proje Hazırlama Uzmanı
    Ücret       : 450 TL & Öğrenciler için 300 TL
    Açıklama :
    ARAŞTIRIN
    İNCELEYİN
    FARKI KENDİNİZ GÖRÜN..!

    HAYATINIZIN HER ALANINDA SİZE AVANTAJ SAĞLAYACAK MUHTEŞEM BİR EĞİTİM PROGRAMI !

    KaiZen Kişisel Gelişim ve Sosyal Farkındalık Ekibi Kendini geliştirmek isteyenler için hazırlanmış olduğu "STRATEJİK YÖNETİM VE KOÇLUK EĞİTİMİ" Ocak ayı içerisinde gerçekleştiriyor..!!

    Temel Koçluk Eğitimi, profesyonel koç olma yolunda ilk ve önemli adımı içermektedir. Profesyonel koçluk yaklaşımımız kişilerin duygusal ve düşünsel potansiyellerini ortaya çıkararak, harekete geçmelerini sağlamaya yöneliktir. Özenle seçilmiş bilgiler ve uygulamalar ile gerçek bir koç olmak için, eğitime doğru yerden başlayın.

  3. Tarih      : 26 - 27 Ocak 2013
    Yer         : Elazığ & Ramder
    Saat       : 10:00 & 18:00
    Konu      : ANLAYARAK HIZLI OKUMA KURSU( KaiZen Proje Ekiplerine Ücretsiz )
    Eğitmen :
    Murat TUNALI & Eğitimci / Yazar
    Ücret       : 100 TL
    Açıklama :
    Günümüz bilgi çağında okumaya daha fazla zaman ayırmak gerekiyor. Fakat zamanın hızla geçmesi, gündelik çalışmalar okumaya ayrılan süreyi azaltıyor. Kısa zamanda daha fazla okuyabilmeyi ve daha az çaba harcamayı sağlayan bu yöntem kişinin okuma alışkanlığını da olumlu yönde etkiliyor.

    Yaklaşan vizeler, finaller, Ales, KPSS, YGS sinavlarında başarı oranınızı arttırmak, daha az zamanda daha fazla soruyu anlayarak çözmek için kaçırılmayacak bir eğitim..

    Hızlı Okumanın Avantajları

    Okuma ve anlama hızınızı geliştirmek, üniversite hayatınız boyunca okumak zorunda kalacağınız yüzlerce sayfalık ders kitapları, ders notları, web okumaları, kitap vb. gibi materyali çok daha kısa bir zaman içinde okuyup bitirmenizi sağlayacak. Günde ders çalışırken okumaya harcadığınız 1,5-2 saatlik zamanı 45-50 dakikaya indirebilir, sınav öncesi gece uykusuz kalmadan başarılı olabilir, sosyal yaşamanıza çok daha fazla zaman ayırabilirsiniz.

    Üstelik kim hızlı okumak istemez ki? Türkiye’de okuma hızı ortalaması dakikada 160 – 220 kelime aralığındadır. Halbuki insan beyninin ve gözünün koordineli bir şekilde, yüksek bir anlama oranıyla, dakikada 500 kelimeden daha fazla okuyabilme kapasitesi vardır. Sahip olduğumuz bu yüksek okuma hızı kapasitemize ulaşabilmek için şüphesiz bazı özel teknikleri bilmek veya öğrenmek gerekir. Yüksek bir okuma hızına ulaşan bir kişi öğrenciyse daha iyi notlar almanın, iş dünyasındaysa kariyerinde hızla yükselmenin tüm avantajlarını elinde tutar.

Devamını Oku ...
Designed By KaiZen