-->

Bilgi Yönetiminde Öncü Oluşum

Bilgi Yönetiminde Öncü Oluşum

Yayınlanan tüm içeriği görebilmeniz için e-posta aboneliği yapmanız gerekmektedir..

7 Nisan 2012 Cumartesi

AYRINTILARA BAKMAK İSTER MİSİN




İçinde hayallerimizin olduğu bir küçük kutu...
Koyduk kapı önüne; içinde umutlar, sevgiler, insanlarla hayaller
Ve şimdi sessiz bir bekleyiş var. Zira sıradan olmayan yarınlar var...

Bir ideali bekliyoruz. Başlangıcında, bitişinde dimdik ayakta ve heyecanlı.. Zihnin, düşüncelerin karanlıksa eğer seçemeyebilirsin. Temizle düşüncelerini, dinle kalbinin sesini. Takıl peşimize.

Takıl ki kim bilir neler var bu kutuda. Yorgun bir zihnin mırıltıları, konuşmaların yankıları, yüzlerin renkleri, gülüşmelerin çizgileri, mutluluğun heyecanı ve öyle ya, insanız, belki de hataların şahı olacak! Ancak insanız değil mi, huzurun hası da olacak elbet...

Kutumuzu koyduk kapının önüne.
İçinde umut var. Umutsuzlukla beslenen her şey de umut olabildiğini gördük. Korkmaya ne gerek var ? Nüfusları uyurken, memleketin nüfuslarına fikir olmak var. Ah ne büyük mutluluk, fikirlerin harekete dönüştüğünü düşünmek… Gözümüzde bambaşka bir memleket var. Bir bütünün parçası olacağını düşünmek. Bütün ki eksik kalsa da yekpare hareket edebilen. Bu ne büyük bir umutmuş içini daha da doldurmak gerek.

Kapının hemen önüne koyduk kutumuzu.
Eşiğinde duruyor. Adımını dışarı atmak istersen kayıtsız kalamazsın ona. Üstüne de basamazsın içini doldurduk da doldurduk. Siyah bir kutuya koyduk ki merak et. Açmadan da durama. Sevgili, eş, dost, düşman ve arkadaş. Her biriniz ayrı ayrı açmalısınız. Bir sevgili, bir eş, bir dost, bir arkadaş ve hatta bir düşman olarak! Her biri olarak açabilirsiniz. Fakat düşman olarak kapatamazsınız. Sevgili de olabiliriz, dost da, arkadaş da, eş de… Fakat düşman olamazsınız.

Kapının hemen önüne koyduk kutumuzu. Senin kapının!
Yine bir gece vakti senin kapının önüne bıraktı bizim arkadaşlar. Zaten bizde o kutulardan çok var! Şimdi sen de bir gün gelip herkesin katılacağı gibi katılmış oldun aramıza. Hanlardan hamamlardan, sokaklar ve caddelerden insanların içine bakmaya başlayabilirsin. Bu memlekette artık sen de birilerinin içine bakabilirsin. Kitap sayfalarından iyilik yarışına atlarken birbirimize daha yakından bakmaz mıyız sence? Kahve kokularından gülümsemelere uzatırken elimizi aslında birbirimize ne kadar benzediğimizi tekrar tekrar anlamaz mıyız ? Zaten şehirleri memleket yapan da içinde yaşayan insanlar değil midir ?

Bir memleketin hayalleri vücut buluyor!
 Hayallerimizi fikre dönüştürdük ve bu fikirlerimizin vücut bulması senin de elinde.

Bunları süslü tepsilerde de sunabilirdik fakat istedik ki senin de bir iraden olsun ve siyah bir kutuya koyduk. Seninle beraber bembeyaz bir geleceğe adım atabilmek için.
Şimdi cevap ver;
Bu kutuyu çöpe mi atarsın, içini açıp bizimle ayrıntılarına mı bakarsın?

Abdullah Koç
KaiZen Kişisel Gelişim Takımı
Designed By KaiZen